Ass.Prof. Dr. Muhsin Yılmazçoban 0544-724 36 50
danisman724@hotmail.com
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler İmam cübbesi ile avukat cübbesi farklı mı?
17/02/2012 İstanbul Barosu Avukat adaylarını başörtüsüyle staj eğitimine almıyormuş. Baronun Başkan Yardımcısı Mehmet Durakoğlu niye başörtülü avukatları eğitimlere almadıklarına dair bir savunma yaptı. İstanbul Barosunun “Başörtülüler Giremez”! Afişi Durakoğlu Staj Eğitim Merkezleri dersliklerinin kapısına, astıkları “Başörtülüler Giremez”! afişini de bir güzel savundu. Çoğu üniversitede başörtülüler derslere alınırken “Başörtülüler Girebilir” afişi asılmıyor! Çünkü özgürlükler değil yasaklar duyuruya ihtiyaç gösterir. Eğer bir kuruma örtülü örtüsüz herkes giriyorsa bu ayrım yapmıyorsunuz demektir ve “ayrıca” bir afişle duyurmaya gerek kalmaz. Trafikteki yasaklarda levhalarda gösterilir. Ne kadar afişsiz ve levhasız bir yönetimseniz o kadar özgürlükçüsünüzdür aslında. Durakoğlu Baro yönetiminin türban takan insanları hiçbir biçimde kategorize etmediğini belirterek, ''Bizim türbana ilişkin bakış açımızı belirleyen tek unsur, cübbeyle türbanın bir arada olmayacağıdır'' görüşünü serdetmiş. Ne demek cübbeyle başörtüsünün zıt olduğu anlayışı!? Nasıl cübbeyle sarık bir arada olabiliyorsa cübbeyle başörtüsü de bir arada olabilir. Camideki imam böyle olabiliyorken baroda da, üniversitede de başörtüsüyle cübbe niye bir arada olamıyormuş. Bu tür fosil anlayışlar azalmakla birlikte halen görülmektedir. Sözüm kişi ve kurumlara değil anlayışadır. Bunu hangi mantıkla izah edebiliyorsunuz? Eğer sizin cübbeniz Hıristiyanlardan alınma değilse pek tabii olabilir. Bizce mesele yoktur. Kendini ve batıyı dinden uzak sanan kelaynak efendiler! Yalnız sözü edilen ve hukuk adamları ile üniversite hocalarının giydiği cüppenin batıdan ve dinlerinden kaynaklandığını bilirseniz, mesele kolayca çözülür. Sanırlar ki batı dinden ve simgelerinden beslenmeden zırt diye hukukunu ortaya çıkarmış! Kendini ve batıyı dinden uzak sanan kelaynak efendiler adam olun da Avrupa hukukunun da kendi dinlerinden etkilendiğini ve o cüppenin dini bir sembol olduğunu kavrayıverin!..Bakın sorun çözüldü. Neymiş efendim. Demek ki her şeyin dinle alakası varmış. Dinsiz hiçbir şey yokmuş! O yüzden de cüppe- başörtüsünde olduğu gibi, hiçbir şeyde din etkisinden uzak kalmak mümkün olamazmış. O zaman ne yapacakmışız?! Din ile barışacakmışız ki sağlıklı ve mutlu bir topluma, siyasete, eğitime, hukuka ve aileye sahip olabilelim. Buna inanmasanız bile toplum sağlığı için inanmış gibi yapabilirsiniz canım. Olmaz mı? İstanbul Barosundan İnciler!.. Tekrar dönelim Baronun açıklamasına. Temel yaklaşımları cübbenin üstünde şapka da dahil kişinin hangi sosyal ve siyasal konumda ve hangi tarafta olduğunu gösterecek bir simge olmaması imiş!? Hayal ve masallardan mı bahsediliyor, acaba bu tür insanlar bu ülkede nefes alıp vermiyorlar mı? Kişi hangi görevi yaparsa yapsın onun dini yahut siyasi inancı vardır. Bu inanç ve kanaati özel ya da kamu hayatında az ya da çok etkilidir. İster diğerlerinden farklı giysin ister tekdüze giysin beynindeki ve ruhunun eseri kanaatlerini kullanır. Kişilik, kimlik, benlik o kişiyle yapışıktır. Delirmemiş sağlıklı bir insansa bütün bunlar kendinde tutarlı bir birliktelik sağlamalıdır. Eğer hedef alışıldık şekilde tuhaf insanlar, atıl bürokrasi ve içi boşalmış uygulamalar değilse tabi ki. Ve ekliyor Durakoğlu, “Bırakın türbanı, saçınız açık olsun ama saçınıza taktığınız tokanızda CHP amblemi olsun. O da olmaz'' Yani tarafsız yaklaşımlarının CHP’ye de aynı uzaklıkta olduğunu belirtiyor. Sakın ha! Baro yönetimini CHP damgasıyla damgalamayın tedirginliği okunuyor bu fasılda. Bu çağda hala milletin saçıyla başıyla uğraşılması ve iş edinilmesi dünyaya verecek hiçbir önemli katkınızın olmadığını belgelemektedir aslında. Açıklamayı baştan sona inceledim basın açıklamasının hiçbir yerinde hangi olaydan ya da hangi başörtülü avukattan dolayı açıklamaya gerek görüldüğü belirtilmiyor. Sanki Baro Yönetimi başörtüsü sebebiyle toplantıya alınmayarak kapı dışarı edilen Avukat Kübra Engin olayını açıklama tutanaklarına geçirmek bile istememiş. Eski buyurgan tavrı bırakın! Böylesine önemli ve kamuoyu tepkisine neden ciddi bir olayı görmüyor üslubuyla konuşmak buyurgan bir tavrın gereğidir. Siyasetimizde ve kurumlarımızda öteden beri alışılagelen bir tutum olarak, sosyal olay ve olguları görmezden gelmek çabası vardır. Nasıl CHP ve genellikle muhalefetin bu geleneksel ve saplantılı tutum sonucu oyları sürekli düşüyorsa, toplum gerçeklerini görüp açıkça ifadeden kaçınmayan AKP’nin de oyları sürekli artıyor. Bu yüzden siyasette oy artışı AKP’de görülürken, sosyal alanda kabul görme ve yeni taraftar toplama başarısı da, öne çıkmaya başlayan bazı yeni sivil toplum örgütlerinde görülmektedir. İşin çok daha üzüntü verici tarafıysa öğretmen, doktor, hemşire, öğretim üyesi, avukat her alanda okuyan ve çalışana karşı, hala başörtüsü özgürlüğünü sağlam bir hukuki metne ve kanuna dayandırılmamasıdır. Hükümet ve TBMM bir an önce başörtülüye de özgürlük getirecek kanuni düzenlemeyi yapmalıdır. Bir önemli hatırlatma da haber7 yorumcularına Bir önemli hatırlatma da haber7 takipçileri ve yorumcularına. Konuyla ilgili özgürlük aleyhine olan olay, haber ve yayınlar çok fazla tıklanmış ve yorum almışken; İstanbul Barosu eski Başkanı Yücel Sayman’ın başörtüsü yasağına cesurca tepkisini içeren haberi çok az tıklanmış ve sıfır yorum almıştı! En büyük iğneyi de kendimize batırma erdemini gösterelim değil mi? Selam, sevgi ve muhabbetle… Sorun, soru ve katkılarınız için aşağıdaki iletişim adreslerinden ulaşabilirsiniz. Yrd Doç Dr. A. Muhsin Yılmazçoban |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Eyleme davet: Erkekler iş bıraksın! - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Eyleme davet: Erkekler iş bıraksın! Kadının geleneğimizdeki kıymetli konumu ve statüsünü yeniden anlaması için, erkeklere görev düşüyor. |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadının aldatması ne demek? - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadının aldatması ne demek? "Erkeğin aldatma girişimi cinsellikle sınırlı iken kadının aldatması duygusal kökenlidir." |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlar koca eline bakmasınlar - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlar koca eline bakmasınlar Yeniden sağlıklı aileye ulaşmaksa, geleneğe ve değerlerimize ait eksiklik ve acizlik değil aksine muhatabı olduğumuz ve içinde yaşadığımız modern ve kapitalist düzenin açmazıdır. |
Evlilik maaşı ekonomiyi canlandırır - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Evlilik maaşı ekonomiyi canlandırır Halen çalışan fakat işinden memnun olmayan kadınlar kısa süre içerisinde ev kadınlığı hakkından yararlanmak isteyerek işlerinden ayrılacaklardır. |
Kadınlara evlilik maaşı verilmeli - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlara evlilik maaşı verilmeli Hükümet organları acilen, ev kadınının meslek olarak kabulü ve maaş bağlanması konusunda bilim adamlarından oluşan uzman bir ekip kurmalı ve ciddi araştırmalar yapmalı, |
Kadın erkek ayrımından yanayım - 17/02/2012 |
Kadın erkek ayrımından yanayım Daha 20 yıl öncesinde okul ve mahallelerde “Ona yan bakamazsın o kız bize emanettir” diyen delikanlı anlayışı yavşayarak kendisi için kız kapma rekabetine dalmış durumda. |
Çocuğumu Pedagoğa Götürmeli miyim? Dr. Ekrem Çulfa - 17/02/2012 |
Çocuğumu Pedagoğa Götürmeli miyim? Dr. Ekrem Çulfa Çocuğumu Pedagoğa Götürmeli miyim? Dr. Ekrem Çulfa |
Kadınlara evlilik maaşı verilmeli - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlara evlilik maaşı verilmeli Hükümet organları acilen, ev kadınının meslek olarak kabulü ve maaş bağlanması konusunda bilim adamlarından oluşan uzman bir ekip kurmalı ve ciddi araştırmalar yapmalı, |
Feminist çığırtmalar kabak tadı verdi artık. Evet, bütün aklıselim kadın ve erkeklere sesleniyorum. - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Eyleme davet: Erkekler iş bıraksın! Kadının geleneğimizdeki kıymetli konumu ve statüsünü yeniden anlaması için, erkeklere görev düşüyor. |
Devamı |